3 Aralık 2007 Pazartesi

Kara Bulut

izciliğin ilkelerini anlatmaya çalışıyordu:
-Bakın çocuklar, dedi. Bir izci, her gün, hiç olmazsa bir kez birine yardımcı olmalıdır. Hastalara...Yaşlılara...Muhtaçlara... Her sabah okula geldiğiniz zaman size bir gün önce nasıl bir iyilik yaptığınızı soracağım. Tamam mı?
Ertesi sabah oymak beyi çocukları toplayıp sordu :
-Söyleyin bakalım... Dün ne gibi bir iyilik yaptınız?
Bütün çocuklar, hep bir ağızdan :
-Yaşlı bir kadının karşıdan karşıya geçmesine yardım ettik efendim.
Adamcağız şaşırdı :
-Hepiniz mi?
-Evet efendim, hepimiz birden.
-Neden?
Çocuklardan biri cevap verdi :
-Kadın karşıdan karşıya geçmek istemiyordu, ondan efendim!

Bir tane daha solucan

Derste öğretmen herkese teker teker sorar. Önce Ahmet'e sorar:- Ayakları olmayan bir hayvan biliyor musun?Ahmet:- Balık.Sonra Mahmut'a sorar:- Sen bir tane daha biliyor musun?Mahmut:- Solucan.En son olarak bizim Hasan'a sorar:- Sende bir tane daha söyle de, başka soruya geçelim.Hasan:- Bir tane daha solucan.

Tercüme

İngilizce dersinde öğretmeni çocuğa sordu :
- Oğlum, sana Türkçe bir cümle vereceğim, sen bunu İngilizceye çevireceksin...
Çevireceğin cümle,
"Çocuk, koştu koştu, denize düştü, boğuldu..."
Ögrenci yanıt verdi :
- The boy tıkıdık, tıkıdık, culup, glu, glu...

Matematik bilgisi

Temelin matematiği hiç iyi deyildir. Bir gün hocası ona ders verir. O da yapmadan gelir. Buna kızan hocası ona şu ödevi verir:"BİR DAHA ÖDEVİMİ YAPACAĞIMA NAMUSUM VE ŞEREFİM ÜZERİNE YEMİN EDERİM" diyen bir yazı yazdırır. (Tam 30 sayfa). O gün öğretmen bir bakar bir görür Temel 22 sayfa yazmış. Öğretmen niye az yazdın diyince Temel ben sayı saymayı bilmiyorum ki demiş.

Ögrenci marsi

Korkma ,bu sınıf toptan kalacak
Sınavlarda hep sana yardımcı olacak
Birler ,ikiler karnede parlayacak
Onlar senindir hocam ,senin eserindir ancak.

Çatma kurban olayım çehreni ey nazlı baba
Kahraman evladına bir gül ne bu öfke bu ceza
Olsun senin uğruna bu canım feda . . .
Haklıdır derslerden kalan öğrenci daima.

Ben ezelden beridir ZAYIF aldım zayıf alırım
Hangi hoca bana beş vermiş şaşarım
Ben her gün zayıflarla yatıp kalkarım
Yırtarım karnemi aileme göstermem atarım

Karnemin tamamını sarmışsa bütün birler
Benim iman dolu hocalarım sonra bana ne derler !
Evdekiler her gün beni kötüleyip üzerler
Bu zayıflar ne deyip üzerime yürürler

Arkadaş !Karneni zayıflara uğratma sakın
Biraz çalış bitsin bu alın yazın
Bundan sonra beş almak senin hakkın
Alışırsın beşlere belki yarın belki yarından da yakın

Aldığın birleri "not" diyerek geçme tanı
Düşün sınıftaki onlarca beş alanı
Sen tembel öğrencisin incitme yazıktır babanı
Verme karneni babanı verseler dünyaları

Kim bu beşlerin uğruna olmaz ki feda
Karneyi sıksan fışkıracak "bir" bir daha
Söylemese , karnemdeki birleri hocalarım babama
Etmese bir dolu karnemden beni herkesin yanında

Ruhumun hocalardan isteği beş almaktır emeli
Değmesin yazılıma hocaların kırmızı kalemi
Bu birler ki karnemin temeli
Ebedi karnemin üstünde benim inlemeli

O zaman annemle babam kırarsa kafamı
Her birimden dolayı yerim çehreme tokatı
Fışkırır sicim gibi gözlerimden göz yaşları
İşte o zaman hapis olurum çıkamam dışarı

Yok ol artık önümden ey şanlı karne
Dönsün artık karnemdeki bütün birler beşe
Yer verme karnede artık birlerle
Hakkındır senin de sevinmek karnede
Hakkındır!

Ne olmak istiyorsun?

Öğretmen derste herkese teker teker büyüyünce ne olacaklarını soruyormuş. Sırayla sorarken sıra bizim İsmet'e gelir.Öğretmen:- İsmet büyüyünce ne olmak istiyorsun?İsmet:- Doktor, ressam ya da cam temizlikçisi.Öğretmen:- En çok hangisini olmak istiyorsun?İsmet:- Önemi yok, hepsinde de çıplak kadın göreceğim.

Bebek olur mu?

Küçük kız sınıfta Fen Bilgisi dersinde birden parmak kaldırıverdi:
"Öğretmenim bişey sormak istiyorum!!"
"Evet seni dinliyoruz..?"
"Benim anneannemin bebeği olur mu?"
Öğretmen tabi çok şaşırmış ama "anneanneler bebek yapmak için
biraz yaşlıdırlar" diye gülümsemiş.
Bizim bıdık yine sormuş:
"Peki annemin bebeği olur mu?"
Ögretmen cevaplamış:
"Annelerin bebeği olur ama yaşları ilerledikçe bebekleri olma ihtimali azalır"
Derken küçük kız:
"Peki öğretmenim. Ya benim bebeğim olur mu"
Öğretmen gülmüş:
"Senin yaşın daha çok küçük, olur mu
öyle şey?"
Bunun üzerine arka sıralardan erkek çocuklardan biri bağırmış:
"Baaak!! Ben sana bişey olmaz dememiş miydim?

Emekli

Ögretmen bir gün ögrencilerine söyle bir soru sormus :- Insanlarda istem disi çalisan sey nedir ?Ögrencilerden biri parmak kaldirip cevap vermis :- Tik tir hocam...Ögretmen soruyu bilen ögrencisine :- Aferin oglum senin adinne? diye sormus.Ögrenci :- Tüleyman hocam... demis...

Alınacak ders

Amerika'da bir ilkokulda öğretmen çocuklara evde ders alınabilecek bir hikaye yaratmalarını, ertesi gün sınıfta okuyacaklarını söylemiş. Ertesi gün çocuklar hikayelerini anlatmaya başlamış. İlk sırada küçük Suzi varmış. Başlamış anlatmaya:
- Bizim çiftliğimiz var. Bir gün babamla yumurtaları topladık, bir sepete koyduk. Arabayla giderken bir tümsekten geçtik, sepet devrildi ve yumurtaların hepsi kırıldı.
Öğretmen:
- Güzeel. Peki bu hikayeden alınacak ders nedir?
- Bütün yumurtaları aynı sepete koyma.
- Aferin çok güzel. Lily sıra sende.
Küçük Lily tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Bizim de bir çiftliğimiz var. Babam yumurtalardan civciv çıkması için onları kuluçka makinesine koyar, geçen hafta 12 yumurta koydu. 12 civcivi olacağını sanıyordu, ama sadece 8'inden civciv çıktı.
- Eveeet. Peki burdan alınacak ders nedir?
- Yumurtadan çıkmamış tavukları sayma.
- Aferin bu da çok güzel. Billy, sıra sende...
Küçük Billy tahtaya kalkmış ve anlatmaya başlamış:
- Amcam Ted Vietnam Savaşı'na katılmıştı. Bir gün helikopterle bir göreve giderken helikopter vurulmuş. Ted Amcam helikopter düşmeden elinde bir makinalı tüfek, bir kasatura ve bir şişe bira ile atlamayı başarmış. Paraşütüyle yere inerken yolda birayı içip bitirmiş. İnince mermisi bitene kadar makinalı tüfeğiyle 70 kişiyi haklamış. Sonra kasatura kırılana dek onunla 20 kişiyi halletmiş. Sonra da son 10 kişiyi de silahsız bitirmiş.
- Böyle korkunç bir hikayeden alınacak ne ders olabilir?
- İçtikden sonra Ted Amcama bulaşmayın...

Okul Bitince

Delikanlı okulu bitirdikten sonra müracaat ettiği mağazada çalışmak üzere ise kabul edilmiş. Büyük bir sevinçle ertesi gün işe başlamak üzere mağazaya gelmiş. Mağaza yöneticisi sevecen ve sıcakkanlı bir şekilde delikanlıyı karşılayarak, "Hoşgeldin" diyerek ve delikanlının eline bir süpürge tutuşturarak, "İlk önce şu süpürgeyle arka taraftaki rafların altını temizleyiver" demis. Delikanlı kızgınlığı yüzünden belli olacak şekilde; "Ben üniversite mezunuyum". Yönetici bunun üzerine bir adım geriye çekilerek, "Özur dilerim, bilmiyordum. Süpürgeyi bana verirsen nasıl temizlik yapman gerektiğini gösteririm"

Kimya dersi

Kimya dersinde öğretmen, elindeki metal parayı gösterdi:
-Şimdi bu beşyüzlüğü asite batırıyorum. Ne dersiniz eriyecek mi?
Nuri parmak kaldırıp cevapladı:
-Erimez, öğretmenim:
-Evet erimez, neden erimez?
-Eriyecek olsa asite atmazdınız da ondan...

Ağza alınacak şeyler

Oğretmen ilkokul sınıfında çocuklara ağza alınacak şeyler ile
ağza alınmayacak şeyleri öğretiyormuş.

Çocuklara dönmüş ve sormuş :
"Ağza alınmayacak şeyleri kim söylemek ister ?

Çocuklardan biri parmak kaldırmış ve başlamış saymaya:
"kalem,silgi,kağıt,yeredüşen yiyecekler.....vs. "

Öğretmen : " Afferim sana.Şimdi de ağza alınabilecek şeyleri söyle bakiim".

Çocuk gene başlamış saymaya : " Ekmek,şeker,çikolata,sakız,kaşık, LAMBA ".

öğretmen şaşırır: "Olurmu çocuğum LAMBA ağza alınırmı hiç ? "

Çocuk cevaplar:
"Alınır tabi.Düngece yatarken Annem, Babama "LAMBAYI SÖNDÜR.AĞZIMA ALICAM" dedi.Duydum"

Edebiyat oğretmeni

gerçekten yaşadığım bir olayLise 1. Sınıfta sert mizacı ve takla bile atsak sınıfta en fazla 100 üzerinden 60-65 puanı zorla aldığımız hocamızın yazılıda sorduğu ilginç bir soru ve soruya cevabım :)kazan , ateş , koca , kepçe , karıştırmak , hafif , ile , çorba , usta , ahmet.... Ivır Zıvır.... Kelimelerinden anlamlı bir cümle yapınız.Bir cesaretle sordum.-Hocam kendimiz de bişeyler ekleyebilir miyiz?hocamın yüz ifadesi"sanki bunları bir araya getirdin de!"-ekleme yapabilirsiniz, fakat çıkartmak yok!-teşekkürler hocam.ve cevabımı yazdım.öğretmenimiz bizden içinde; kazan, ateş, koca, kepçe, karıştırmak, hafif, ile, çorba, usta, ahmet.... ıvır zıvır.... kelimelerinden anlamlı bir cümle yapmamızı istedi.:)

Tam olarak bilmiyorum ama

Öğretmen derste Ali'ye sorar:- İngiltere nerededir?Ali:- Bilmiyorum, öğretmenim.Öğretmen:- Git evdekilere sor, yarın tekrar soracağım.Ali eve gelir ve babasına sorar. Babasi:- Tam olarak bende bilmiyorum nerde diye, ama çok uzakta olamaz, çünkü bizim şirkette bir tane İngiliz calışıyor, işe yürüyerek geliyor.

Mucize

Öğretmen çocukların "mucize" kelimesini bulmalarını istiyormuş.- İnsan yirminci kattan düşüp ölmezse buna ne denur?- Tesadüf, demiş öğrenci TemelÖğretmen soruyu yinelemiş.- Peki, insan yirminci kattan ikinci kez düşer yine ölmezse ne denir?- Şans.- Peki üçüncü kez olsa?- Alışkanlık...

Iste bankacilik

Adamın biri, bir bankaya girmiş ve bankadaki görevli kadına;
"......ına kodumun bankasında, boktan bir hesap açtırmak istiyorum" demiş.
Kadın bir anda böyle bir laf beklemediği için şaşırmış ve afallamış...
-"Afedersiniz, anlayamadım tekrar eder misiniz?" demiş.
Bunun üzerine adam;
".......ına kodumun bankasında, boktan bir hesap açtırmak istiyorum".
Kadın yine çok bozulmuş ve;
-"Aman beyefendi sözlerinize dikkat edin lütfen ve lütfen ne istediğinizi kibarca söyleyin" demiş.
Neyse adam da hiçbir değişme yok. Aynı lafı tekrar takrar söylemiş...
En sonunda bankadaki kadın dayanamamış ve;
-"Ben, sizi müdürümün yanına götüreyim,derdinizi ona anlatın" demiş.
Müdürün yanına gitmişler. Adam gene aynı şekilde müdüre isteğini iletmiş.
Müdür;
-"Beyefendi elemanım son derece haklı. Bu şekilde konuşursanız, korkarım size yardımcı olamayacağım.
Lütfen bu şekilde konuşmanızın nedenini anlatır mısınız?" demiş.
Bunun üzerine adam;
-"Azına sıçtımın sayısal lotosundan, en büyük ikramiye bana çıktı ve bunu,
........ına kodumun bankasında,boktan bir hesap açtırarak değerlendirmek istiyorum" demiş...
Bu lafı duyan müdür, eliyle bankadaki bayanı işaret ederek,
yüksek sesle adama;
- "Ve bu .........pu size yardımcı olmuyor haaaaa...?"

Tahir ile Mahir

Mahir adında çalışkan bir talebe her nasıl olduysa meşhur edebiyat öğretmeni
Tahir-ül Mevlevi'den zayıf not alınca bir fırsatını bulup tahtaya:
"Vermezse Tahir, ne yapsın Mahir", yazar.
Tahir-ül Mevlevi yazıyı görünce hemen cevabı yazar:
"Çalışsa Mahir, vermez mi Tahir."

Camı açmam hocam

Öğretmen derste Ahmet'e sorar; -Çocuğum hava çok sıcak naparsın ? -Camı açarım hocam.. -otur len sıfır ! Mehmet'e sorar.. -Camı açarım hocam napayım ? -otur sana da sıfır ! P.ç Ali'ye sorar.. -Sizden izin alıp ceketimi çıkarırım hocam.. -daha sıcak oğlum daha sıcak ! -gravatımı gevşetirim hocam.. -Oğlum Ali yanıyorsun yanıyorsun çok sıcak ! -Gömleğimi çıkarırım hocam.. -Yaw yanıyor ortalık sıcaktan duramıyorsun.. -Hmm..Pantolonumu çıkarırım hocam.. -Yaw Ali evladım, öyle bir sıcakki cehennem azabı gibi.. nefes alamıyorsun.. naparsın oğlum ! Ali dayanamaz.. -donumu indiririm g**ümü s**tiririm yine de o camı açmam hocam !!

Genç edebiyat öğretmeni güneydoğulu öğrencilerine "Çanakkale" şiirini doğru okutmaya çabalamaktadır. Ancak özellikle "BASTIĞIN YERLERİ TOPRAK DİYEREK GEÇME.TANI! DÜŞÜN,ALTINDA BİNLERCE KEFENSİZ YATANI !" dizeleri öğrenciler tarafından istediği gibi okunamamaktadır.Sonunda dayanamayıp, öğrencilerine:-bu dizeleri duyarak, yüreğinden okuyacak biri yok mu içinizde? der.Arka sıralardan bir öğrenci yavaşça ayağa kalkar,okumaya başlar:"ULA! NE BASIP GEÇİYSEN? GÖRMİ MİSEN,BİLMİ MİSEN ORDA KAÇ MEFTA YATİ!..

Tedim

Okulun ilk günü.Öğretmen çocukları okula ısındırmak amacıyla küçük bir şiir öğretiyor. Sırayla öğrenciler tahtaya kalkıp şiiri okuyorlar. Sıra Alican'a geliyor. Alican da "K" özürlü. Başlıyor okumaya:"Tedim,tedim,güzel tedim..." Öğretmen hemen müdahale ediyor."Oğlum Alican,senin bu konuşma kusurunu düzeltelim.Şimdi beni dikkatli dinle ve ağız hareketlerime dikkat et." diyor ve şiiri bir defa okuyor.Alican bir daha başlıyor okumaya:"Tedim,tedim,güzel tedim..." Öğretmen sabırlı bir şekilde bir daha düzgün olarak şiiri okuyor. Ama Alican inatla "Tedim" demeye devam ediyor. En sonunda öğretmenin de sabrı taşıyor ve Alican'ı bir güzel dövüyor:"Şimdi adam gibi oku bakalım ulan!" diyerek Alican'ı tekrar tahtaya kaldırıyor. Alican bir taraftan ağlıyor,bir taraftan da okuyor:"Tedim,tedim,güzel tedim,...dötünü tittimin tedisi!"

Epitel

Univetsitede Biyoloji dersinde ogrencinin birisi mikroskopta sperm ornegi incelerken bir kiz yanina yaklasmis. Kiz "Ne inceliyorsun Berkay?" deyince cocuk utanmiş "Agiz içi epiteli" demiş. "Peki, ben de incelemek istiyorum"Baslamis mikroskoba bakmaya. Derken profesor gelmis kizn yanina. "Kizim ne inceliyorsun?" "Agiz ici epiteli hocam" Dur cekil bir de ben bakayim demis profesor. Egilmis mikroskoba soyle bir baktiktan sonra kiza donmus "Bir daha ornek almadan once agzini yika kizim!"

Ben de bisiklet isterem!!!!

Diyarbakır'da Şehmus okula gelir, tabii bizim Şehmus ilkokul talebesi, ama her tarafı yara bere içinde, hoca sorar, -"Şehmus oğlum ne oldu sana", Şehmus der, -"Babam dövmiştir". Hoca sorar, -"Niye oğlum", -"Valla bilmiyom hocam akşam evde yatıyık biraz sonra babamın sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de yok buba uyumadım diyrem oda geliy beni doviy." Bunun üzerine hoca, -Bak Şehmus bu gibi durumlarda uyumasan da ses etmemek lazımdır der. Şehmus kafa sallar eve gider, ertesi gün okulda Şehmus daha fena dövülmüş olarak gelir. Bunu gören hoca merakla gider yanına ; -"Şehmus ne oldi kim yapti" der. Şehmus der ki -"Bubam yapmıştır." -"Niye Şehmus ne oldi", Şehmus anlatır. -"Hocam akşam evde yatıyık biraz sonra yine babam in sesini duyuyom, Ali uyudun mi ali den ses çıkmiy Veli uyudunmi e Veliden de ses çıkmiy Mehmed uyudin mi Mehmedden de ses çıkmiy Şehmus uyudin mi diy, ben de uyumadım ama hiç ses etmedim. Bunun üzerine anam ile bubam bir gıpraşmaya başladiler anlamadım ne oliy biraz sonra anam dedi ki, la ihsan ben geliyom, bubam da haticem ben de geliyom dedi ben de ula nereye gidiyonuz ben de Geliyom dedim... hoca derki; -Oğlum bunlar anne baba, gider gider gelirler. Sen hiç bozuntuya verme. Uyuyo gibi yap. peki demiş Şehmus. Ertesi gün bir bacak kırık. -" Bu sefer ne oldu? " der hoca. Hocam, -Dediğin gibi yapmişem. Hiç ses çıkarmamişem. En son bubam anamın arkasına geçti, "ben çocuk isterem, ben çocuk isterem!" diye bağırmaya başlayınca; -Ben de fırsat bu fırsat demişem. Geçtim bubamın arkasına, " Ben de bisiklet isterem !!!! "

Lambayı Söndür

Okulda öğretmen küçük çocuklara yenebilecek ve yenmeyecek şeyleri öğretmişti. Daha sonra çocuklara sordu " Şimdi sırayla herkes ağıza alınabilecek bir madde söylesin." Çocuklar sırayla söylüyorlardı.- "Elma" öğretmenim- "Ekmek" öğretmenim- "Şeker" öğretmenim- "Lamba" öğretmenimÖğretmen çocukların sözünü kesti.Selma kızım lamba hiç ağıza alınır mı?Selma:- Ama öğretmenim geçen gece annemin sesini duydum. Babama "hadi bey lambayı söndür de ağzıma alayım" diyordu.

Matematik Dersi

Matematik öğretmeni ilkokul çocuklarına sormuş :-Ağaçta 5 kuş var. Birini vurdum kaç kaldı?Ahmet hemen :-Hiç kalmaz. Çünkü sesten hepsi uçar, demiş.Öğretmeni bunun üzerine :-Olmaz öyle şey, diye cevap vermiş.Burası matematik dersi. 5 taneden biri vurulursa 4 tane kalır. Ama düşünüş biçimini beğendim. Ahmet fena halde hırslanmış :-Bende bir şey sorabilir miyim öğretmenim, demiş.Sor bakalım.-3 kadın dondurma yiyor, biri ısırarak, biri yalayarak, biri emerek yiyor. Bunlardan hangisi evli. Öğretmen kızarıp bozarmış. Sonunda :-"Bilemem", demiş. "Emen mi?"Ahmet cevabi yapıştırmış :-Yoo, parmağında alyansı olan. Ama düşünüş biçiminizi beğendim.

FİZİK

BİR FİZİK DERSİNDE FİZİK ÖĞRETMENİ ÖĞRENCİLERİNE SIRAYLA SORU SORAR. 1. ÖĞRENCİYİ SORMUŞ: -OĞLUM HAVA ÇOK SICAK DOLMUŞTASIN NE YAPARSIN?ÖĞRENCİ: -CAMI AÇARIM HOCAM DEMİŞÖĞRETMEN:-PEKİ NİYE AÇARSIN DEMİŞ ÖĞRENCİ: -İÇERİ HAVA GİRSİN DİYEÖĞRETMEN:-PEKİ HAVANIN KAT SAYISI NEDİR OĞLUMÖĞRENCİ: -BİLMİYORUM HOCAMDERKEN 2. 3. VE DİĞER ÖĞRENCİLEREDE SORMUŞ AYNISINI.EN SONUNDA ALİCAN DİYE BİR ÇOÇUĞU SIRA GELMİŞÖĞRETMEN: -OĞLUM HAVA ÇOK SICAK, DOLMUŞTASIN NE YAPARSIN?ALİCAN : -CEKETİMİ ÇIKARTIRIMÖĞRETMEN: -OĞLUM HAVA ÇOK, ÇOK SICAK AMAALİCAN : -O ZAMAN GÖMLEĞİMİ ÇIKARTIRIMÖĞRETMEN TEKRAR SORAR; -OĞLUM HAVA ÇOK, ÇOK SICAK O ZAMAN NE YAPARSIN ?(ALİCAN SORU SORACAĞINI BİLDİĞİ İÇİN); -HOCAM ANAMIDA SİKSENİZ CAMI AÇMIYCAM DEMİŞ :)

Ana sütünün üstünlüğü

Öğretmen, öğrenciye sormuş : -Yeni doğan çocuklar için ana sütü niçin inek sütünden daha yararlıdır? Öğrenci hiç duraksamadan cevabı yapıştırmış : -Ana sütü bir kere çok daha lezzetlidir. Ekşime mekşime yapmaz. Kedi içmez. Taşınması daha kolaydır. Üstelik ambalajı da çok nefistir!

Stil

Öğretmen öğrencilere soru soruyor:-"Ağaçta 7 kuş var.Avcı ateş ediyor,3 tanesini vuruyor.Ağaçta kaç kuş kaldı?"Biri cevap veriyor:-"4 kuş kalır."Başka bir çocukta hemen atılır:-"Hayır öğretmenim ateş edince bütün kuşlar uçar,ağaçta hiç kuş kalmaz..."Öğretmen bunun üzerine:-"Cevap yanlış ama stilini sevdim."der.Çocuk buna karşılık verir:-"Öğretmenim,bende bir soru sormak istiyorum...Karşıdan 3 bayan geliyor,ellerinde dondurma var.Biri yalayarak yiyor,biri emerek,biri de ısırarak...Bu bayanlardan hangisi evlidir?"Öğretmen düşünüyor,düşünüyor...-"Emerek yiyen evlidir",diyor...Çocuk cevap veriyor:-"Hayır öğretmenim,parmağında alyansı olan...Ama ben de sizin stilinizi sevdim.."

Yaş

Öğretmen derste çocuklara dönerek sorar: - Söyleyin bakayim,kuzeyimizde karadeniz,güneyimizde akdeniz,batımızda ege denizi varsa BEN KAÇ YAŞIMDA OLURUM..? Arka sıralardan bir parmak kalkar: - Kırkdört öğretmenim.. Gerçekten de o yaşta olan öğretmen şaşırır: - Doğru..Ama nasıl bildin.?.. - Gayet kolay öğretmenim..Benim yarı manyak bir ağabeyim var;tam yirmiiki yaşında..Onun yaşını iki ile çarpınca sizin yaşınız çıkıyor....

Hocanın Final Sorusu

Dört üniversite öğrencisi sabahleyin uyanamayarak matematik finalini
kaçırırlar, sınav ertesinde hocalarını yakalayıp, zar zor bindikleri
arabanın lastiği patladığı için sınavı kaçırdıklarına ikna ederler.
Kadın, yalvarmalarına dayanamayarak, bu dört arkadaşa sınavı 3 gün
sonra yapacağını söyler.
sınav günü geldiğinde, matematik hocası bizim dörtlüyü sınıfın dört
köşesine oturtur. Finali geçmek için de en az 50 almak lazımdır, sınavda da 5 soru vardır. Sayfanın önündeki 4 matematik sorusu basit sorulardır ve her biri 10 puanlıktır.
Kağıdın arkasındaki soru ise 60 puanlıktır ve de soru aynen şöyledir
Hangi lastik patladı ??

2*3

Küçük Murat okuldan eve gelir ve üzgün bir şekilde, "Matematik dersinden 1 aldım" der. Babası hemen sorar, "Nasıl becerdin peki bunu?" Murat anlatmaya başlar, "Öğretmen 3x2 kaç eder? diye sordu, ben de 6 dedim".
Babası hemen oğlunu tasdikler ve "Fakat bu doğru" der.
Ali anlatmaya devam eder, "Sonra da "2x3 kaç eder?" diye sordu". Babası alaycı bir tavırla bakarak, "Has s.kt.r, ne farkı var ki ?" der.
Ali de kafasıyla onaylayarak,
"Ben de öğretmene aynı senin dediğini söyledim işte"...

Sıpa

Köylü, yeni doğan bir sıpayı kucağına almış evine dönerken,iki ortaokul öğrencisi kendisine takılır ve:- Hayrola amca, derler. Oğlunu nereye götürüyorsun böyle?- Adam, kendine yapılan bu terbiyesizliğe aldırmamış görünerek cevap verir:- Gittiğiniz okula kaydını yaptıracağım..

Bilmiyo

Ögretmen çocuklara :-"Hayatta en güzel şey nedir?" diye teker teker soruyormuş.Çocuklar hava, güneş, sevgi gibi cevaplar verirken sira bizim P.ç Ali'ye gelmiş.Ali de kalkmış ve: -"A.cık" demis. Ögretmen ise felaket sinirlenerek: -"Baban yarın mutlaka okula gelsin"demiş. Ertesi gün Ali'nin babası okula gelmis. Ögretmen olayı anlatmış. Babası da :-"Çocuk işte hanımefendi. Siz onun kusuruna bakmayın, dötü bilmiyo ki"

İnsan Pisikolojisini Yönetme

Yaşlı bir adam emekliye ayrılır ve kendine bir lisenin yanında küçük bir ev alır. Emekliliğinin ilk bir kaç haftasını huzur içinde geçirir ama sonra ders yılı başlar. Okulların açıldığı ilk gün, dersten çıkan öğrenciler yollarının üzerindeki her çöp bidonunu bağırıp, çağırarak tekmelerler. Bu çekilmez gürültü günler sürer ve yaşlı adam bir önlem almaya karar verir. Ertesi gün çocuklar gürültüyle evine doğru yaklaşırken, kapısının önüne çıkar, onları durdurur ve: - "Çok tatlı çocuklarsınız, çok da eğleniyorsunuz. Bu neşenizi sürdürmenizi istiyorum sizden. Ben de sizlerin yaşındayken aynı şekilde gürültuler çıkarmaktan hoşlanırdım, bana gençliğimi hatırlatıyorsunuz. Eğer her gün buradan geçer ve gürültü yaparsanız size her gün 1 dolar vereceğim" der. Bu teklif çocukların çok hoşuna gider ve gürültüyü sürdürürler. Birkaç gün sonra yaşlı adam yine çocukların önüne çıkar ve onlara şöyle der:- "Çocuklar enflasyon beni de etkilemeye başladı bundan böyle size sadece 50 sent verebilirim." -Çocuklar pek hoşlanmazlar ama yine devam ederler gürültüye. Aradan bir kaç gün daha geçer ve yaşlı adam yine karşılar onları: - "Bakın" der: - "Henüz maaşımı alamadım, bu yüzden size günde ancak 25 sent verebilirim, tamam mı?" - "Olanaksız bayım" der içlerinden biri, - "Günde 25 sent için bu işi yapacağımızı sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Biz işi bırakıyoruz."

Pazarlık

Küçük Kayseriliye hocası sormuş :- Altı kere altı?- Otuz dokuz.- Otur, sıfır.Arkadaşı sorar :- Bildiğin halde neden otuz dokuz dedin?- Pazarlık edecektim, anlamadı...

Bu Temel nasıl öldü yahu

Bu Temel nasıl öldü yahu!Temel'in babası vefat eder.Cenazeye gelen bir aile dostu Temel'e sorar:Nasıl oldu?Cevap: 30.kattan aşağıya düştü.Adam: Vah vah desene çok feci ölmüş.Temel: Yok yok öyle ölmedi. tam yere düşecekken manavın tentesine çarpıp tekrar yükseldi.Adam: Vah Vaah! Daha şiddetli çakıldı o zaman.Temel: Yok! Karşıdaki kasabın tenteden zıpladı bu sefer karşı binanın çatısına.Adam: Demek çatıya çarpıp öldü.Temel: Yok ya! Çatıdan yuvarlanıp elektrik tellerine gitti.Adam: Deme ya! Çarpıldı o zaman. Temel: Yok canım teller yaylandı babamı 200 metre yukarı fırlattı.Adam: 200 metreden yere çakıldı öyle mi? Yazık. Temel: Yok ya yine en baştaki bakkalın tenteye.Adam: Orda mı öldü? Temel: Yooo. Ordanda yine kasaba.En sonunda bunalan adam Temel'e bağırarak sordu:Ulan nasıl öldü bu adam?Temel: "Baktık durmuyo. Vurduk!"

Pantolon

Öğretmen çocuğa sormuş, 'Oğlum elini pantalonun sağ cebine attın ve bir 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı. Senin şimdi neyin var? Öğretmen çocuğun '15 milyon liram var' cevabını vermesini beklerken Çocuk cevap vermiş 'Her halde üzerimde başka birinin pantalonu var!'

Selamı Var

Öğrencinin biri Mısır'da üniversite okuyormuş. Yazılılar bittikten sonra sömestır tatili olmuş. Arkadaşı Ali'ye, ben memleketime gidiyorum sen bana notlarımı iletirsin: Eğer bir zayıfım varsa Ali'nin selamı var, iki zayıfım varsa Muhammed'in selamı var, üç zayıfım var ise Muhammet Emin'in selamı var dersin demiş. Arkadaşı notlara baktıktan sonra evini aramış, babası çıkmış telefona. Ali orada mı diye sormuş; babası, yok demiş, o da notu bırakmış:
- Ali geldiğinde söyleyin, ümmeti Muhammed'in selamı var.

Tanısana Hadi!

Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acaip çalışmış, notlar, kopyalıklar havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar.Hoca;- "Bu mikroskop lam'larında bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak"Tabii hemen itirazlar ama fayda etmemiş, hocanın dediği dedik. Ögrenciler mikroskoplarına geçmiş ama tanıyamıyorlar... En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş;- "Kimsin sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?"Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış.- "Tanısana hadi tanısana kim olduğumu..."

yazı

Bir gün bir cocuk 1. sınıfa baslamış.Bu cocuk aksam eve geldiğinde babası yanına cağırmıs.Babası;minik Mehmet'im bugün okulda neler yaptınız?diye sormus.Mehmet;Babacım cizgiler cizdik bak demiş yanlız adam hic biswey görememişBabası;Yavrum ama burada hic biseey yok demişMehmet; öğretmen yazdı bende yazdım, öğretmen sildi bende sildim.

Müdür

Küçük Ali okula başladığından beri her gün öğretmeni Aysel Hanım'a gidip,- "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benım yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sınıfta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın" diye şikayet edermiş. Bundan sıkılan Aysel Öğretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okul müdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü: - "Peki" demiş, "Bu çocuğu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve başlamış sorgulamaya, - İki kere iki? Ali hemen -"Dört" demiş, -"Sekiz kere dokuz?" Ali hemen -"Yetmiş iki" demiş, -"Kaç mevsim var?" Ali hemen -"Dört" demiş. Bu sirada Aysel Hoca da -"Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayım" demiş ve sormuş: -"Söyle bakalım Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?"Ali hemen -"Ayak" demiş, Aysel Hoca sormuş -"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanıtlamış - Cep. Bunun üzerine Aysel Hoca dönmüş müdüre, -"Üçe koyalım hocam" diyecekken; Müdür, -"Hocam, bu çocuğu üçe değil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki soruya ben doğru cevap veremedim."

Daha Çok İstiyor

Çocuk, okuldan bir gözü şiş olarak dönünce, annesi telaşlandı :-oğlum ne oldu gözüne? düştün mü yoksa?-hayır düşmedim.arkadaşım orhan'la dövüştük.ben de yarın onun gözünü şişireceğim!Annesi yatıştırmaya çalıştı :-sakın ha! dövüşmek iyi birşey değil.ben sana yarın pasta çörek vereyim.arkadaşına da ver, barışın.güzel güzel oynayın olmaz mı?-olur anneciğim, barışırız.Ertesi gün, çocuk öteki gözü de şişmiş olarak döndü.annesi merakla sordu :-yine ne oldu?-arkadaşım yaptı, daha çok pasta, çörek istiyor!

İkinci soru

Öğretmen,Öğrencilere:-Sizlere sorular soracağım.Birinci soruyu bilene ikinci sorusorulmayacak. Simdi söyle bakalım Ahmet,bir hindinin kaç tane tüyü vardır?-9567 tane tüyü vardır Öğretmenim!-Nereden öğrendin bunu?-Öğretmenim, hani ikinci soru sorulmayacaktı.

Elektirik

Bir gün öğrenciler sınav oluyorlarmış.Öğretmen bir öğrencisini kaldırarak ona şu soruyu sormuş:-Oğlum söyle bakalım elektirik nelerden geçmez?Çocuk şöyle cevap vermiş:-Lastikten, camdan ve tahtadan.-Başka?Çocuk biraz düşündükten sonra:-Birde yoksul mahallererden geçmez öğretmenim diye cevap vermiş

Kevser

İmam Hatip Lisesinde teftiş yapan bir müfettiş sınıfa girer..Ders Kuran-i Kerim'dir. Bir öğrenciyi kaldırarak ismini sorar. Öğrenci:"Fatih" diye cevap verir.Müfettiş : "Peki öyleyse yavrum Fatiha suresini oku bakalım.."..çocuk sureyi okur. Sıra başka bir öğrenciye gelmiştir. müfettiş yine sorar."İsmin ne çocuğum?".Çocuk cevap verir: "Yasin ama arkadaşlar kısaca Kevser derler "

Karne

Karne günüydü.Küçük oğlan okuldan döndü.Annesi "Karnen nerede?" diye sordu. Çocuk güldü : -Arkadaşıma ödünç verdim. Babasını korkutacak...

Öğretmenin Sorusu

Ögretmen bir gün ögrencilerine söyle bir soru sormus :
- Insanlarda istem disi çalisan sey nedir ?
Ögrencilerden biri parmak kaldirip cevap vermis :
- Tik tir hocam...
Ögretmen soruyu bilen ögrencisine :
- Aferin oğlum senin adın ne? diye sormus.
Ögrenci :
- Tüleyman hocam... demis...

Yazı Tura

Temel üniversite sınavına girmiş. Her soruda yazı tura atarak cevapları vermiş. İki saat sonra öğrencilerin çoğu sınav kağıdını verip salonu terk etmiş, Temel hala yazı tura atıyor. Öğretmen gelip başına dikilmiş: - Temel hepsini yazı tura atıyorsun, hala bitiremedin mi?Temel: - Hocam bir saat önce bitirdim ama cevaplarımı kontrol ediyorum!

Hayal Kırıklığı

İngiltere'nin saygın kiz kolejlerinden birinde biyoloji öğretmeni öğrencilerden Miss Perkins'a:
-"Soyle bakalim, insan vucudunda uyarıldığında normal büyüklüğünün altı katına ulaşan organ hangisidir?"
Ögrenci yüzü kızararak:
-"Bana bu soruyu sordugunuzdan ailemi haberi olacak"
demiş.Öğretmen başka bir öğrenciye dönmüş ve:
-"Sen söyle Miss Sarah"
demiş.Sarah:
-"Loş ışıkta gözbebeği"
yanıtını vermiş.Ögretmen aferin dedikten sonra Miss Perkins'a dönmüş ve:
-"Sana üç sey soyleyeceğim"
demiş:
1-Dersine hiç çalışmamışsın, bundan ailenin haberi olacak..
2-Aklın fikrin sürekli kötü şeylerde.
3-İlerde çok büyük hayal kırıklığına uğrayacaksın...

Öğrenci Yurdu

Üniversitede, dönemin ilk gününde rektör yeni gelenleri toplamış, üniversite kurallarını anlatırken sıra yurt olayına gelmiş. Rektör demiş ki :
- Kız yurtları erkek öğrenciler için yasak bölge. Erkek yurtları kız öğrenciler için. Yasak bölgede yakalanan kişiye ilk seferinde 200 milyon ceza kesilecek. İkinci yakalanışında 300 milyon, üçüncü yakalanışında da 500 milyon ceza kesilecek. Sorusu olan var mı?
Arka taraftan bir erkek öğrenci sesi :
- Sezonluk bilet ne kadar?

Küçük Ali

Küçük Ali okula başladığından beri her gün ögretmeni Aysel hanıma gidip, - "Öğretmenim beni yanlış sınıfa koydunuz, benim yerim birinci sınıf değil, ablam üçüncü sinifta ama ben en az onun kadar akıllıyım, hiç olmazsa beni üçüncü sınıfa alın." diye şikayet edermiş.Bundan sıkılan Aysel ögretmen bir gün Ali'yi kaptığı gibi okulmüdürüne çıkmış ve olayı anlatmış. Okul müdürü:- "Peki" demiş, "Bu çocugu bir imtihan edelim, yeri üçüncü sınıfsa o sınıfa koyalım" ve baslamış sorgulamaya,- Iki kere iki?- Ali hemen "Dört" demiş, - "Sekiz kere dokuz?" Ali hemen -"Yetmis iki" demis, -"Kaç mevsim var?" Ali hemen -"Dört" demis. Bu sirada Aysel hocada- "Müsaade ederseniz bir kaç soruda ben sorayim" demis ve sormus: - "Söyle bakalim Ali, ineklerde dört tane ama bende iki tane var, bu nedir?" Ali hemen-"Ayak" demis, Aysel hoca sormuş-"Peki senin pantolonunda olupta benim pantolonumda olmayan şey nedir?" Ali hemen yanitlamis-"Cep".Bunun üzerine Aysel hoca dönmüs müdüre,-"Üçe koyalım hocam" diyecekkenMüdür, Aysel hocanin sözünü kesmiş,-"Hocam, bu çocugu üçe degil beşinci sınıfa koyalım, zira son iki suale ben doğru cevap veremedim"

Tanısana

Biyoloji dersinden yapılacak sınav için sınıftaki herkes acayip çalışmış, notlar fotokopiler havada uçuşmuş. Daha sonra sınavın yapılacağı gün gitmişler bir de bakmışlar, ortada kağıt kalem yok sadece sıra sıra mikroskoplar. Hocada başlarında bekliyorken demiş ki, "Bu mikroskoplarda lam'da bir böceğin bacağı var, sınavınız bacağından böceği tanımak" Tabi hemen itirazlar, ama fayda etmemiş, hoca dediği dedik. Öğrenciler mikroskopların başına geçmiş. Ama bir şey yapamıyorlar. En sonunda biri dayanamamış, kapıyı çarpıp çıkmış. Hoca arkasından seslenmiş :''Kimsin ulan sen, kapıyı çarpıp çıkıyorsun?" Kapı hafifçe aralanmış ve bir bacak uzanmış : "Tanısana hadi, tanısana kim olduğumu"

Ayağa Kalksın

Okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde ögrencilere ilginç
bir çağrıda bulunmuş:
- Kendini geri zekalı hisseden varsa ayağa kalksın...
Sınıfta çıt yok. Nihayet biri kalkmış:
- Sen kendini geri zekalı mı hissediyorsun?
- Hayır, demiş çocuk, ama sizin tek başına ayakta kalmanıza gönlüm razı olmadı da...

15 milyon liram var

Öğretmen çocuğa sormuş.-Oğlum elini pantolonunun sağ cebine attın ve 10 milyon lira çıkarttın, sol cebinden de 5 milyon lira çıktı.Senin şimdi neyin var?-Öğretmen çocuğun 15 milyon liram var, cevabını beklerken çocuk cevap vermiş.-Herhalde üzerimde başka birinin pantalonu var öğretmenim!

Fark

Küçük John okuldan eve gelir ve üzgün bir sekilde, "Matematik dersinden 1 aldim" der. Babasi hemen sorar, "Neden ?" "Ögretmen 3x2 kaç eder?" diye sordu, ben de "6" dedim. Babasi hemen oglunu tasdikler ve "Fakat bu dogru" der. Ondan sonra da "ögretmen 2x3 kaç eder?" diye sordu. "Has s***ir, ne farki var ki ?" "Ben de ögretmene aynisini söyledim

Gelinlik

Öğretmen derste şunları anlatıyordu:
- Düğünlerde gelinler neden beyaz giyer bilir misiniz? Bu onların en mutlu günü olduğu için!
Arka sıralardan bir ses yükselir;
- Damatların neden siyah elbise giydiklerini şimdi anladım.

Düşünce Tarzı

Sınıfta öğretmen sormuş: -Dalda üç kuş var, birini vurdum kaç tane kalır? Çocuk cevaplamış: -Hiç kalmaz örtmenim. "Olur mu oğlum" demiş öğretmen, "2 tane kalır." "Olmaz öğretmenim" demiş çocuk, -"siz birini vurunca diğerleri aptal değil ya sesten ürküp kaçarlar..." Öğretmen şaşırmış ve -"Aferin oğlum, cevabın yanlış ama düşünce tarzını beğendim." demiş. Sonra çocuk, -"Öğretmenim, ben de size bir şey sormak istiyorum: -Karşıdan üç tane bayan geliyor, üçü de dondurma yiyor, ama biri yalayarak, biri ısırarak, diğeri de emerek yiyor dondurmayı. Sizce bunlardan hangisi evlidir? -"Öğretmen kızmış ama, cevap veremedi dedirtmemek için belli etmemiş, -"Emerek yiyen evlidir" demiş. Çocuk, -"Olur mu öğretmenim ne alakası var, parmağında yüzük olan evlidir ama düşünce tarzınızı beğendim." Demiş.

Zayıf Not

Üniversite son sınıf öğrencisi yazılı sınavındankalınca doğru hocasınagider:-"Siz sınıfta bırakarak hayata atılmamı önlüyor vebeni cezalandırıyorsunuz. İşin bu yanını hiç düşündünüzmü?"-"Tabii düşündüm. Hocanın görevi bilgiyi ölçmek,yeterli olmayanı sınıfta bırakmak değil mi?"-"İyi. O zaman size bir teklifim var. Bir soru da bensize soracağım.Doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu kabul edip sınıftakalacağım. Bilemezseniz, notumu düzeltecek ve sınıfıgeçirteceksiniz. (Hocanınkeyfi yerinde. Teklifi kabul eder.) Ve öğrenci sorar:-"Yasal olup, mantıklı olmayan nedir?Mantıklı olup, yasal olmayan nedir?Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir?"Hoca uzun uzun düşünür ama cevabı bulamaz. İddia gereği öğrencisine iyi not vererek sınıfı geçirir. Ama aklı da soruda kalır. Sonunda sınıfın en iyi öğrencisini çağırır, olayı anlatır ve sorunun yanıtını bilip bilmediğini sorar.Öğrenci hemen cevap verir:-"Siz 65 yaşındasınız ve 23 yaşında bir kadınla evlisiniz.Bu yasal ama mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir sevgilisi var.Bu mantıklı ama yasal değil. Siz karınızın sevgilisini, zayıf alıp sınıfta kalması gerekirkeniyi not verip mezun ediyorsunuz.Bu da ne mantıklı, ne de yasal."

Böyle Soruya Böyle Cevap

Renkli kişiliği ve düşük not vermesi ile öğrencileri arasında özel bir üne sahip olan felsefe öğretmeni, sınav yapacağı gün öğrencilere, önce kâğıt ve kalemlerini hazırlamalarını söyledi, sonra da sandalyesini kaldırıp masanın üzerine koydu.Sonra:"Sınav sorumu soruyorum" dedi. "Bu sandalyenin var olmadığınıkanıtlayınız."Sıfırcı felsefe öğretmeni, sınav kâğıtlarını okuduktan sonra, bu konudaki ününe gölge düşüreceğini bilmesine rağmen, hayatında ilk kez bir öğrencisine yüz üzerinden yüz vermek zorunda kaldı.Öğrencinin sınav kâğıdında yalnızca şu iki sözcük yer alıyordu:- Hangi sandalyenin?

Kadeş Savaşı

Tarih dersinde öğretmen birini tahtaya kaldırmış ve sormuş: -Oğlum Kadeş Savaşını kim yaptı? Çocuk hemen yanıtlamış: -Hocam vallahi billahi ben yapmadım. Hoca sinirinden çıldıracak. O sinirle dışarıya çıkmış, koridorda Matematik öğretmenini görmüş ve durumu Matematik öğretmenine anlatmış: -Hoca hanım bu öğrenciler beni çıldırtacak; Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, vallahi billahi ben yapmadım diye yanıt veriyorlar, çıldıracağım... -Hocam üzülmeyin çocuktur bunlar hem yaparlar hem de yapmadım derler... Tarihçinin sinirleri iyice tepesine çıkmış ve soluğu Müdür Beyin odasında almış. -Müdür Bey bu nasıl bir okul, ne öğrencisinde hayır var, ne de öğretmeninde; öğrenciye Kadeş Savaşını kim yaptı diye soruyorum, ben yapmadım diyor, öğretmene durumu anlatıyorum, bunlar çocuktur hem yaparlar hem de yapmadım derler diyor, kafayı yiyeceğim. Müdür Bey: Siz hiç kendinizi üzmeyin Hocam, bunda merak edilecek birşey yok, şimdi Bakanlığa bir yazı yazar ve Kadeş Savaşını kimin yaptığını sorarız... Tarih Öğretmeni aldığı yanıt ile oracığa yığılıp kalmış ve Müdürden bir hafta izin almış... Bir hafta sonra Bakanlıktan bir yazı: Bu yıl ödenek olmadığı için Kadeş Savaşı yapılamayacaktır. Bilginize...

Mantıklı mı Yasal mı?

Bir öğrenci, lojistik ve organizasyon dersinin yazılı sınavından kalıyor. Öğrenci: Siz beni cezalandırıyorsunuz. Bunu hiç anlıyor musunuz? Profesör: Evet tabi ki.Yoksa nasıl profesör olabilirdim?Öğrenci: İyi o zaman. Size birşey sormak istiyorum. Eğer doğru cevabı verirseniz, ben kötü notumu alıyorum ve gidiyorum. Fakat bununla beraber eğer cevabı bilemezseniz bana iyi not vereceksiniz. Prof: Anlaşıldı tamam. Sor bakalım. Öğrenci:Yasal olupta mantıklı olmayan nedir? Mantıklı olupta ama yasal olmayan nedir? Ve de ne mantıklı ne de yasal olmayan nedir? Profesör iyice bir düşündükten sonra hiç bir cevap veremiyor. Ve o öğrenciye iyi not vererek onu geçiriyor. Daha sonra profesör en iyi öğrencisini çağırıyor ve ayni soruları ona soruyor. Öğrenci hemen cevap veriyor: "Siz 63 yaşındasınız ve 35 yaşındaki bir bayanla evlisiniz. Bu yasal ama bununla beraber mantıklı değil. Karınızın 25 yaşında bir dostu var, bu gerçi mantıklı ama yasal değil. Siz, karınızın dostuna iyi bir not veriyor ve onu geçiriyorsunuz oysa ki o sınıfta kalmıştı. Bu ise ne mantıklı ne de yasal."

kötü haber nasıl verilir.

İstanbul'da üniversitede okuyan genç kız Ankara'daki babasına telefon etmiş;- ''Baba, merhaba Ben Lale''.- ''Ooooo Güzel kızım benim. N'abersin bakalim?''.- ''Hiç sorma babacığım. Hiç keyfim yok valla''.- ''Hayırdır? Bi sorun'mu var?''. Kız ağlamaya başlar babası ise üzüntü ve meraktan kafayı yemektedir;- ''N'ooldu kızım? anlatsana''.- ''Murat evi terketti. Boşanmak istiyormuş''.- ''Ne evi lan? Ne boşanması? Sen ne zaman evlendin'de bosaniyorsun''.- ''Hani senin hiç hoşlanmadığın esrarkeş çocuk vardı'ya ben onunla evlendim''.- ''iyi halt ettin, zilli neyse, artık yapacak bi şey yok. Versin mahkemeye, hemen boşanın''.- ''Boşanalım ama benden 10 milyar istiyor. Eğer vermezsem, iyi zamanlarımızda çektiği çıplak fotoğraflarımı internetten herkese yollayacakmış''.- ''Püüh. Rezil... Çıplak fotoğraf çektirdin, öyle mi?''.- ''Ama babacığım O benim kocamdı. Ne biliyim böyle bir puştluk yapacağını''.- ''Peki Olan olmuş artık. Yarın havale ederim parayı ögleden sonra Bankaya gidip çekersin sonra da alıp yakarsın o kahrolası fotografları''.- ''Sağol baba Eeee şey bi'de kürtaj için 2 milyara ihtiyacım var''.Adam artık iyice fenalaşır. Boğuk bir sesle konuşur;- ''Kürtaj'mı? Bi'de hamile'mi kaldın o çocuktan sen?''.- ''Aslında ondan değil... Zenci bi çocuk vardı... Zaten o yüzden ayrılıyoruz'ya''.Adam bayılmak üzeredir. Nabzı yükselir, tansiyonu düşer, artık inleyerek konuşmaktadır;- ''Biz seni oraya okumaya yollamıştık. Sen ne haltlar çevirmişsin. Allahım nedir bu başımıza gelenler okulu bitirir bitirmez Ankara'ya dönüyorsun, yoksa kırarım bacaklarını''.- ''İstersen hemen dönebilirim babacığım. Ben geçen yıl okuldan atıldım çünkü''.Adam masanın üzerindeki soğuk su dolu sürahiyi başından aşağıya devirir ve ancak bu şekilde konuşmasını sürdürür;- ''Okuldan'mı atıldın? Hani birlikte avukatlık yapacaktık, zilli? Eh ulan sen hele bi gel buraya ben sana yapacağımı bilirim. Evden dışarıya adım attırmiycam sana ilk isteyenle'de evlendiricem''.- ''O iş zor be baba biliyorsun, moda oldu, artık evlenmeden önce eşler birbirlerinden sağlık raporu istiyorlar pek iyi bi rapor sunacağımı zannetmiyorum ben''.- ''Allahım, çıldıracağım bir de cinsel hastalıklar haaa... kesin o zencidendir''.- ''Çok pis arkadaşları vardı. Bilmem artık hangisinden kapmışımdır''.Güm diye bir ses duyulur. Adam kısa bir süre için kendinden geçmiştir ancak hemen kendisini toparlayıp tekrar telefonu alır.- ''Hemen bu akşam dayını yolluyorum oraya seni alıp gelecek. Adresini ver bakim''.- ''Mahmutpaşa Karakolu'ndayım gelirken kefalet için de biraz para getirsin yanında''.- ''Karakol'mu? bi'de karakola'mı düştün layyynnn? Ne yaptın?''.- ''Dün kafam çok bozuktu, çok içmişim. Araba kiralayıp dolaşmaya çıktım. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanına girdim. Ama neyse'ki kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralık araba firmasına biraz para vermek gerekir sanırım''Adam artık iyice fenalaşmıştır. Hatta fenalaşmak ne kelime adeta kahrolmuştur. Telefonda kısa bir sessizlik olur. Kız tekrar konuşmaya başlar;- ''Babacığım sakın üzülme bütün bunlar bir şakaydı. Ben sadece sınıfta kaldığımı söylemek için aramıştım''.Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykırır;- ''Canın sağolsun be güzelim, boşveeerrr. Okul'da neymiş? Hiç mühim değil, tatlı canın sağolsun senin''...

Dersimiz: cografya, konu: Somali

Cografya dersi öğretmeni sınıfta derslerde argo hatta küfürlü konuşmaktadır. sınıftaki erkek öğrenciler durumdan memnundur ama kız öğrenciler şikayetçidir.Erkeklerle işbirliği yaparak öğretmene bir ders vermek isterler.erkek öğrenciler not kaygısı ile tepki vermeye yanaşmazlar.Kızlar ise öğretmen küfürlü konuşmaya başladığında sınıfı terketme kararı alırlar.erkek öğrencinin biri gizlice durumu öğretmene anlatır.ders başlar konu somalidir.Öğretmen dersin sonuna kadar normal bir şekilde ders anlatır. Dersin sonuna doğru başlar Somalili kadınların seksi çok sevdiğini, Somalili erkeklerin aletinin büyük olduğunu söyler. kızlar dersi terketmeye başlarlar. hoca; - durun kızlar ne aceleniz var Somali uçağının kalkmasına daha 6 saat var.

Yokluk

Bektaşinin biri -'Allahım bana bir içki parası ver' diye yalvarıyormuş. Buna şahit olan bir safta -'Ulan imanını arttırmasını, doğru yola iletmesini istesene'demiş. Bektaşide -'Herkes kendinde olmayanı ister' demiş.

Sarhoş papagan

Adamın birinin papağanı varmış. Ama çok içkici imiş. Bir gün sahibi eve iki şişe viski getirmiş ve papağanına demiş ki;-"Ulan bunu içersen tüylerini diri diri yolarım, akşama misafirim var"demiş ve gitmiş misafirini davet etmeye. Akşam geldiğinde bakmış ki papağan sarhoş, kendi tüyünü kendi yoluyormuş.-"Benim için fark etmez"diye.

İçki ve Kral

Kralın biri halkın gerçek düşüncelerini öğrenmek için kılık kıyafetini, degiştirip çarşıda dolaşıyordu. Derken bir bara girdi içkiyi fazla kaçırınca, kıyafet değiştirdiğini unutup, anlatmaya başladı:-"Siz ne sanıyorsunuz? Ben kralım, kral.. Koca sarayım var benim... Tacımı bir görseniz... İstersem hepinizi.."derken, garson gelmiş ve kralın öünüdeki içki şişesini almış:-"Yeter be arkadaşım, daha iki kadehte krallığını ilan ettin. Bir tane daha içersen, ya İsa olacaksın, ya da Tanrı".

Yılan

Ayyaş adamın biri karısını hergün içtikten sonra dövermiş. Karısı buna bayağı katlanmış "kaderim" diyerekten ama sonra tak demiş canına kocasını öldürmeye karar vermiş ama onu öldürünce hapislerde çürüyeceğini düşünerek vazgeçmiş. Olaya kaza süsü vermek aklına gelmiş.Hemen ertesi gün bir tane kobra almış. Adam gene zil zurna sarhoş gelmiş. Karıyı bi güzel pataklamış, sonra hiç bir şey olmamış gibi yatıp uyumuş. Sonra kadın hemen kobrayı çıkarmış adamın külodunun arasından içeri sallamış, sonra adamın yanına yatıp izlemeye koyulmuş. Aradan saatler geçmiş adam acılar içinde kıvranıyor tabi sonra kalkıp paytak paytak inileye inileye tuvalete gitmiş.Sonra tuvalleten şöyle bir ses duymuş kadıncağız -"NE BAKIYON LEYYNN İŞESENE"

Sarhoş ve cin

Sarhoşun biri birgün yolda giderken bir şişe bulur şişeyle oynarken şişenin içinden bir cin çıkar ve adama, -Dile benden ne dilersen ama bir dilek hakkın var.der adamda -Ne istersem dileye bilirmiyim dercin-Evetder adam -Peki ozaman ben her işediğimde s*k*mdem votka aksın.cin hemen -Olurder ve ordan kaybolur adam pek inanmışa benzemez ama yinede denemekte kararlıdır. Hemen kuytu bir köşeye gider ve dener hayatında içtiği en guzel votkadir. Hemen eve gider ve karısına iki bardak getirmesini söyler karısı bardaklari getirdikten sonra sorar -Bey içkin yok bardakları ne yapacaksın?Adam durumu karısına anlatır karısı yine kocasının sarhoş olup ne dediğini bilmediğini sanır. Adam s*k*ni çıkarır ve bardaklara işer ama karısına içtirmekte zorlanır. Karısı tadına baktığında-Hakkattan da öyleymiş der ve bu durum böyle devam eder. Koca eve gelir hanım iki bardak getir her gün böyle içerler gunlerden bir gün koca yine eve gelir fakat bu sefer bir bardak getirmesini söyler karısı bardağı getirir ve -Bey sana birşey mi yaptımkı bana bu gun yok hayır karıcığım sen bugün şişeden içeceksin:)))

temel ile cemal

bir gün temel ve cemal konuşuyorlarmış temel cemale şöyle demiş;bir adam bana çok sempatiksiniz dedi cemal;o ne demektir temel;bilmiyorum ama ben her ihtiale karşı vurdum onu

3 sarhoş arkadaş

3 kafadar arkadaş izmirde tren garına gidip ankaraya tren varmı diye sorarlar memur: üç saat sonra var.. der.. bunlar bileti alırlar ama üç saat nasıl gececek.. biri derki karşı meyhanede kafaları cekelim ve çekmeye başlarlar.. derken saatin geldiğini fark ederler ve gara doğru koşmaya başlarlar nafile tren haraket halinde treni kacırırlar.. tekrar gişeye sorup 2 saat sonraya bilet alırlar. ve aynı meyhaneye otururlar başlarlar yine demlenmeye aynı şekilde yine treni kacırırlar ve son 1 saat soraki trene bileti alırlar ve yine aynı meyhaneye giderler fakat hiç muhabet etmezler derken bir anons bunlar 3 birden gara koşarak girerler o ne tren hareket ediyor atlatik olan treni yakalayıp biniyor ortanca kilolu olan kişide aynı şekilde trene atlıyor ama şişman olan yakalıyamıyor ve başlıyor ölesiye gülmeye derken görevli müdahale ediyor diyorki hayırdır kendine gel:hiç sorma abi ben yolcuydum onlar beni yolcu edecekti.

sarhosun biri

Durakta kalan son otobüstü harekat saatide de gelmis tam hareket etmek üzereyken son yolcuda biner müthis bir sekilde ickilidir ve kapi önündeyken daha baslamis söylenmeye ulan hepinizin agzina s..rim sadece su beyaz takim elbiseli haris tabi kerkesi bir öfke alir ama kendilerini teseli ederler nede olsa sarhos derken yine adam hepinizin agzina der buseferde takim elbiseli adam da iyide be kardesim herkesin agzina yaptin niye beni ayirdin diyincede sarhosta seni pecete olarak kullanacagimda ondan

Temel Kafayı Bulursa

Günün birinde alman,Fransız,İngiliz ve daha bir çok ülkenin zengini aralarına bizim TEMEL`i de alarak gönüllerince eğlenmek için uçakla seyahate çıkmışlar.Eğlence adına her şeyi yapıp bol bol da içki tükettikleri bir an Alman birden uçağın kapısını açıp -"Bırakın beni,ölmek istiyorum",Temel sormuş -"Ula uşağım hadi süle bakim neden da"Alman -"Benim annem kötü kadındı yani or..." demiş ve atlamış.Aradan daha on dakika geçmemişken bakmışlar bu sefer Fransız aynı nidayla kapıyı açıp atlamış.Temel bir düşünmüş, bir düşünmüş tam atlayacak biri tutmuş,yarım yamalak bir türkçeyle -"Oğlum sen neden yoksa,Temel -"Yooo "demiş -"Öyle diil da uşağum" Adam sormuş-"Peki neden?"Temel :-Ula uşağım benim bu kadar or..... çocuğunun içinde ne işim var da demiş.

Sarhoş sürücü

Sarhoş sürücü arkadaşına döndü: - Sanırım bir kasabaya yaklaşıyoruz - Nerden çıkardın şimdi bunu? - Daha çok adam ezmeye başladıkta..

Vampir Zevki

Bir adam sokakta gezinirken yıllardır görüşmediği bir arkadaşı ile karşılaşmış. Birlikte arkadaşının sürekli olarak gittiği bir bara gitmişler. Barın çok kasvetli bir havası varmış. Arkadaşı bu bara vampirlerin geldiğinden bahsetmiş. Az sonra 3 vampir gelip bara oturmuş.- Barmen bize 3 bardak kan!Diye seslenmişler. Barmen hemen 3 kadeh getirmiş. Arkadaşı "gördün mü" demiş. Bizimki gçzlerine inanamamış. Biraz sonra 4 kişi daha gelmiş bara - Barmen bize 3 kadeh kan bir bardak sıcak su!Diye seslenmişler. Bizimki hemen sormuş- Niye 3'ü kan biri sıcak su istedi? Yoksa o vampir değil mi?Arkadaşı- Yok ondan değil o sallama içmeyi seviyor demiş.Dördüncü vampir cebinden kullanılmış bir orkid çıkartıp sıcak suya atmış ve karıştırmaya başlamış...

Pisuvar

Adam zil zurna sarhoş umumi helaya girer ve işemek üzere pisuvara yanaşır. Aradan 2 dakika geçer ve sarhoş yanındaki pisuvarda işeyen gence der ki;- Birader bak bakalım elimde bir şey var mı?Yandaki genç sarhoşun önüne doğru eğilir, bakar ve;- Hayır abicim elinde bir şey yok. Der.Bunun üzerine sarhoş der ki;- Ulan desene 2 dakikadır altımıza İŞİYORUZ

Özür

Sarhoşun biri yolda giderken bir şişe tepmiş içinden bir cin çıkmış "dile benden ne dilersen" demiş.sarhoş:özür dilerim demiş

Bahis

adam- sana bir teklifim varbarmen- duyalım bakalım..a- senle 500$a bahse girerim barın arkasındaki ikinci raftaki boş bardağa buradan bir damla taşırmadan işeyebilirim..b-zuhaha tamam kabul..adam bardak dışındaki her yere işer.. özellikle barmenin üzerine ve sırıtarak işini bitirir ve barmene bakar..b- pekala üstüm başım rezil oldu ama şu 500$ papeli görelim..a- al! sırıtmaya devam ederek parayı bara koyarb- sen neye gülüyorsun lan denyo 500$ kaybettin!a- hayır! ben şu köşede bilardo oyanayan adamlarla 1000$ına bahse girdim, senin ve barının her tarafına işeyebileceğime ve senin bundan memnun bile olabileceğine!!!

daha başlamadık

Trafik polisi yoldaki arabalardan birini durdurur.Trafik polisi :Alkol aldık mı?şoför :Aldık ama daha başlamadık.

Beyaz Palto

Şarhoşun biri tıka basa dolu bir belediye otobüsüne biner. Bir süre sonra -"Ben bu otobüsteki herkesin ağzına ederim ama şu beyaz paltolu adam hariç.."der.Yolcular sadece tebessüm ederler.. Şarhoş bu sözleri 4-5 kez üst üste söyler. Beyaz paltolu adam da kendisinin hariç bırakılmasından cesaret alarak -"Afedersiniz. Herkesin ağzına ediyorsunuz da beni niye hariç tutuyorsunuz?"der. Şarhoşta -"Seni tuvalet kağıdı olarak kullanacağımda ondan" der..

VEFAKAR AİLE

Yamyam baba-oğul balta girmemiş ormanda dolaşırken nehirde yıkanan genç ve çok güzel bir kadın gördüler. Oğul sordu : -Ne dersin baba, yiyelim mi onu? Baba bir an düşündükten sonra :-Hayır, bunu eve götürür, onun yerine anneni yeriz!dedi.

Hırsızlık

Sarhosun biri üst bas daginik bir halde karakola gelir, arabaanahtarini göstererek komisere söyle der:- komiserim su elimde gördügünüz anahtar var ya, onun üstünde az önce benim arabam vardi, simdi yok. arabami çalmislar...Komiser sarhosa söyle bir bakar,- sen önce kendine bir çeki düzen ver bakiyim su haline bak.. devletin komiseri önünde böyle fermuari açik durmayautanmiyormusun?Sarhos pantolonunun önünde açık fermuara bakar, bakar ve söyleder:- Aha, kariyi da çalmislar...

Ben İçince

Bir kasabada sevilen bir adam çok içiyormuş. Arkadaşları vaz geçirmek için:- "Bak sen burada sevilen bir adamsın bukadar içmesen bu kasabaya belediye başkanı bile olabilirsin"demişler. Adamda:- "O da birşeymi ben içince başbakan oluyorum" demiş.

Yeniceri ağası

Sarhoş bir yeniçeri ağası bir gün dolaşırken bir Yahudi'yi görmüş hemen üstüne atlamış. "Siz İsa'yı öldürdünüz!!" diye.. Yahudi panik içinde "Ama efendim o 1.500 yıl önceydi" demiş..-Yeniçeri ağası; "Napiim ben yeni öğrendim" demiş.

Rakı ve Almanlar

İki Alman Karl ve Hans, Türk'lerin neden bu kadar rakıya düşkün olduklarını ve içerken ne hissettiklerini merak etmektedirler. Konuyu araştırmak için İstanbul'a gelirler. Bir meyhane seçerek içeri girerler. Acemice etrafa bakındıktan sonra bir masaya oturarak yan masadakilerin söylediklerinin aynısını sipariş edip başlarlar mezeler eşliğinde içmeye. İlk kadehler bittikten sonra Hans Karl'a sorar; -Ne hissediyorsun?... -Daha bir şey anlamadım. Devam edelim. İkinci kadehten sonra Karl Hans'a; -Nasıl gidiyor. Değişiklik var mı? -Hiç bir şey yok. Devam edelim. Mezeler eşliğinde bir iki kadeh daha içildikten sonra Hans tekrar sorar; -Ne hissediyorsun? Karl ağırlaşan göz kapaklarını ağır ağır açarak; -Sittir et şimdi ne hissettiğimi Hans ne olacak bu Almanya'nın hali....

Başka Kimse Yok mu?

Adamın biri bir gün kafayı iyice çekip eve doğru yola koyulmuş ve önündeki çukuru görmeden güm diye içine düşmüş. Başlamış bağırmaya: -"Kimse yok muuuu kimse yok muuuu." Bu arada oradan geçen hacının biri gelip bakmış adam zurna gibi sarhoş -"Bak hemşerim seni bu çukurdan çıkarırım ama söz ver bir daha içmeyeceksin.." Adam düşünmüş ve başlamış bağırmaya -"Başka kimse yok muuuu.."

muhallebi

temelle dursun almanyada yaşarlarken paraları biter we banka soymaya karar werirler we bir bankaya girerler girdikleri bankada dursun bir kasa bulur we kasayı açar kasadan bir kase muhallebi çıkar dursun muhallebiyi yer daha sonra temel de bair kasa bulur we bu kasadanda bir kase muhallebi çıkar temelde bu muhallebiyi yer bankada muhallebiden başka birşey olmadığını gören temel we dursun bankadan çıkar diğer gün gazetelerde manşeeeetttt EN BÜYÜK SPERM BANKASI soyuldu

Yabancı

İki sarhoş yolda tartışıyorlarmış. Birisi ayı göstererek bu aydır öbürüde güneştir diyomuş. Bunları gören Temel bulaşmadan sıyrılmak istemiş ama nafile. Adamlar Temel'i tartaklayarak sormuş:-Söyle lan bu ay mıdır güneş midir?Temel cevaplamış:-Valla abi ben buranın yabancısıyım

Ressam

İlkokul 5. sınıfta resim dersinde öğretmen -"çocuklar konu serbest, hayvan resimleri çizin bakayım" dedi. 10 dakika sonra küçük Ahmet el kaldırdı. Öğretmen yanına geldi. Resim kağıdının üzerinde bir sinek duruyordu. Çocuğun bu sinekten şikayetçi olduğunu zanneden Öğretmen eliyle sineği kovaladı ama hayvan hiç hareket etmedi. Biraz daha dikkatli bakınca da sineğin gerçek olmadığını fark etti. Bu bir sinek resmiydi. Öğretmen şaşkınlıkla sordu;-Sen mi yaptın oğlum bu resmi? -Evet öğretmenim. -Peki bir de at resmi yap bakayım. Küçük Ahmet öyle bir at resmi çizdi ki, at, sanki kağıttan fırlayıp çıkacak. O kadar canlı. Şaşıran öğretmen: -Yavrum beni hemen babana götür. Sen müthiş bir yeteneksin. Burada harcanmaman gerekir. Derhal güzel sanatlara transfer olman lazım. Babanla konuşmalıyım, dedi. Son dersten sonra Ahmet'le beraber yola koyuldular. Dar bir patikadan bir gecekonduya geldiler. İçerde, yatakta, dizlerini karnına çekmiş, üzerinde yorganı bir adam yatıyordu. öğretmen konuşmaya başladı; -Geçmiş olsun efendim. -Teşekkürler. -Ben oğlunuzun... -Allah kahretsin oğlumu. -Aman böyle söylemeyin, yaptığı resimler... -Onun yaptığı resimler yerin dibine batsın. -Ama beyefendi böyle yetenekli bir çocuğun... -Yeteneğine başlatmayın şimdi. -Peki ne oldu, niçin böyle kızgınsınız oğlunuza? -Neden olacak, dün gece eve biraz çakırkeyif geldim. Bu eşşoğlu sobanın üzerine çıplak kadın resmi çizmiş....

Kurabiye

Lunaparkta bir yarışma: Tüfekle turnayı gözünden vuran hediye kazanıyor. Bir adam geliyor. Dili dönmez sarhoş bir durumda olduğu her halinden belli: -Deneyebilir miyim?, diye sorar. İşletmeci: Kardeşim git işine, gerçek kurşun, sarhoşsun, elinden kaza çıkacak. Fakat adamın ısrarlarına dayanamaz. Bir de ne görsün, atış tam isabet. Adama nesli tükenmekte olan bir tosbağa hediye verir. Biraz sonra adam bir daha gelir. Bu kez daha sarhoş ama yine isabet ettirmeyi başarır. Al sana bir tosbağa daha. Üçüncü kez gelir, ayakta duramaz ama yine isabet ettirir kurşunu. İşletmeci tosbağaları kalmadığından adamın eline büyük oyuncak ayı tutuşturur. Sarhoş şaşkın şaşkın bakar ve sorar: -Bademli kurabiyelerinden kalmadı mı?

Zavallı Barmen

Birgün adamın biri bir bara gitmiş orda bir kaç tane bira içtikten sonra parasını bozuk paralar halinde barın üstüne koymuş ve barmen tam paraya uzanacakken paraları elinin tersiyle itmiş barmene gıcıklık olsun diye bunun üzerine intikam yemini eden barmen adamın gelmesini beklemiş ertesi gün gelen adam bir kaç bira daha içtikten sonra bozuk parasının kalmadığını farkedip bütün para vermiş barmene barmen sevinmiş bu sefer barmen bozuklukları kule gibi yapıp bara koymuş adam tam elini uzatınca parayı itmiş paralar yine yere saçılmış barmen intikam aldığını düşünerek seviniyorken adam üstü kalsın deyip barı terk etmiş.

Otomatik Lamba

Adam geç saatte zil zurna sarhoş eve geldi.Karısı uyuyordu.Tuvalet ihtiyacını giderdikten sonra karısının yanına geldi vekadını uyandırdı.-Karıcığım,-Ne var?-Sen ne mükemmel bir kadınsın be,birtanesin.-Ne oldu gene?-Ne olacak tuvaletimize o otomatik lambayı ne zaman taktırdın?Harika olmuş.-Ne diyorsun sen ne lambası?-Valla ne bileyim hayatım,tuvaletin kapısını açıncaışık yanıyor kapatınca sönüyor.Bunu duyan kadın öfkeyle yerinden fırladı:-Allah belanı versin pis sahroş yinemi buzdolabına işedin!

Sarhoş Olunca

Barmen, meslektaşından rica eder:-"Yarın evde işim var. Yerime sen bakar mısın?-"Bakarım da ben senin müşterilerini tanımam ki kardeşim, ne isterler filan..."-"Merak etme, hiç zor değil. Özelliği olan sadece iki müşterim vardır, ikisi de sağır ve dilsizdir. Baş parmaklarını aşağı doğru gösterirlerse viski verirsin, yukarı doğru gosterirlerse, bira, tamam mı? Başka bir zorluk çıkarsa bana telefon edersin."Ertesi gün, arkadaşı barmeni telefonla arar:-"Alo, abi sorma başım dertte. Seninkiler geldi.Başparmaklarını aşağı gösterdiler, viski verdim; yukarı gösterdiler, bira verdim. Fakat şimdi ikisinin de ağzı bir karış açık, bara dayalı, öylece duruyorlar. Ne iş?"-"Haa, onlar sarhoş olunca şarkı söylemeye başlarlar..."

ESRARKEŞ

4.MURAT ZAMANIDA TÜM NARKOTİK ÜRÜNLER YASAKLAMIŞ. HEMDE ÖLÜM CEZASI İLE SUÇ OLDUĞUTANIMLANMIŞ.MÜPTELANIN BİRİ DAYANAMAYIP KIVRANIRKEN EN MÜSAİT YERİN HAMAM OLDUĞUNU DÜŞÜNMÜŞ. HAMAMA GİDİP BİR ÇİFT KAĞIT SARMIŞ.DAHA SİGARA YARIM OLMADAN NE GÖRSÜN 4,MURAT HAMAMDAN İÇERİYE GİRMEZ Mİ? DUMANI ELİ İLE UZAKLAŞTIRMAYA ÇALIŞTIĞINDA BİR BAKIYOR 4,MURAN UZANMIŞ YATIYOR.SABUN KALIBINA BASAN 4.MURAT TEPETAKLA YERDE. HAMAMCI ŞAŞKIN ŞAŞKIN BAKINIRKEN BİZİM MÜP-TELAY GÖRÜR ;- VALLLAHİ PERİŞAN OLURUM, KELLEM GİDER KİMSELERE DÜŞTÜĞÜNE İNANDIRAMAM. GEL HEMŞERİM SENİN BOYUN POSUN SAKALIN AYNEN ONU ANDIRIYOR. GİY CÜPPEYİ TAK SARIĞI, HEM KİMİN HADDİNE DÜŞMÜŞ SENİN YÜZÜNE BAKMAK. KURTAR HAYATIMI DAHA CEVABINI BİLE BEKLEMEDEN SARAR SARMALAR BİAİMKİSİNİ ZATEN TEBA BAŞLAR YERDE BİR MERASİMLE ÇIKARLAR HAMAMDAN. SARAYA GELİRLER SOFRALARIN UCU VAR BUCAĞI YOK MİSALİ. ÇENGİLER OYNUYANLAR GÖBEK ATANLAR HADDİ HESABI YOK. BİZİMKİ BİRYANDAN YİYİP İÇMEKTE BİR YANDANDA ŞARKILAR SÖYLEMEKTEİKENDANSÖZSERDEN BİRİ GÖZÜNE TAKILIR. DÜŞÜNÜR ''BEN Kİ DOĞMA BÜYÜME SARAYLI OLAYIM KİME NASIL YATAK ODASI NEREDE DİYE SORAYIM'' EVET OLACAK İŞ DEĞİL. SONRA '' BENKİ 4 MURAT OLAYIM KİME HESAP VERECEĞİM Kİ. BURACIKTA YAPAR GEÇERİM'' DİYE DÜŞÜNÜR VE YAPAR. SONRA BIRAKTIĞI YERDEN YEMEĞE İÇMEYE TÜRKÜLER SÖYLEMEYE DEVAM EDER. BİRAZDAN BİR HURİ TAKILIR Kİ GÖZÜNE SORMAYIN GİTSİN.ONUDA SONRA BİR BAŞKASINIDA HAL EDER. DERKEN TUVALET İÇİN SIKIŞTIĞINI FARK EDER. ANCAK KİME TUVALETİN YERİNİ SORABİLİR Kİ? TÜM FOYA AÇIĞA ÇIKACAKTIR. AMA '' BEN 4.MURAT 3 TANE KARI İLE BERABER OLDUM SES ÇIKARAMADILAR ŞURACIĞA PİSLESEM NE DERLERKİ.'' DÜŞÜNÜR AMA DAHA HAREKETE GEÇMEDEDN PAT PAT HAMAM TASI KAFASINDA PATLAR HAMAMCI;- BRE ŞEREFSİZ GÖBEK TRAŞINDA 3 DEFA 31 ÇEKTİN SES ÇIKARMADIK SIÇMAKDA NESİ.

Yanlış oturma.

İriyarı kabadayı tipli bir adam kahvede otururken birden ayağa kalkmış ve gürlemiş; -Ulan bu sağ taraftaki masalarda oturan herkes İNBE, sol tarafta'ki masalarda oturanlar ise ZEVEPENK tir. Varmı itirazı olan. Kahvede çıt yok. Herkesin başı önünde. Derken sol taraftan ufak tefek biri kalkmış yavaşca sağ tarafa yürümeye başlamış. Kabadayı gürlemiş; -Nereye lan. Adam ıkınmış sıkınmış yavaşca; -Şey ben yanlışlıkla yanlış yere oturmuşumda.

Polis Olmak

Trafik polisi Temel gece yarısı bir arabayı durdurmuş. Arabanın içindeki kadın sürücü, zil zurna sarhoş, pencereyi açmış :- Buyurun, - Ehliyetinuz lutfen. Sarhoş kadın, elini makyaj çantasına atmış ve eline gelen aynayı Temel'e uzatmış. Temel aynayı dikkatle inceleyip sesini kibarlaştırarak :- Özür dilerum, buyrun belgenizu. Polis oldiğunuzu söyleseydinuz, durdurmazdum

Azıtıyorsun

Adamın biri bir gün bir bara gider ve barmene şöyleder :- Sana ve burdaki herkese benden birer duble içki ver.Herkes içkisini içer, ama adam parayı ödemez. Barmenbunu çok kötü döver.Adam ertesi gun yine aynı bara gider ve şöyle der :- Bana ve buradaki herkese benden birer duble içkiver. Barmen sorar :- Ya bana.- Sana yok.- Neden?- Sen içince azıtıyorsun...

İşemek

Adamın teki bir bara gitmiş. Tam otururken barmen bana bir B..demeden barmen; Beklesene kardeşim sanamı bakacağım diğer muşterileremi diye terslemiş. Aradan 1-2 dakika geçmiş yine barmene barmen bana bir bira verirmisin demiş. Barmen de al lan biranı deyip masaya sertçe bardağı koymuş.Barmen bir dakika bakarmısın demiş adam. Gene ne istiyorsun diye çıkışarak gelmiş.Adam sizinle bir iddaya girmek istiyorum demiş ne iddası demiş barmen. Bakın demiş adam; şu barın sonuna bir likör bardağı koyacağım ve oturduğum sandalyemin üstüne çıkıp bardağın içine hiç sağa sola bir damla damlatmadan işeyeceğim. Seninle 1000 dolarına iddaya girmek istiyorum demiş ve parayı çıkartıp masaya koymuş. Barmen şaşırıp kem küm ederken adam barmene; sen biraz düşün ben bir tuvalete gidip geleyim demiş. Barda oturanlar ısrarla iddaya gir iddaya gir damlatmaması sıçratmaması imkansız demişler. O sırada adam tuvaletten gelmiş ve sormuş evet iddaya giriyormusun? Barmen tamam demiş kabul ediyorum.Adam bardağı barın sonuna koymuş, gitmiş sandalyesinin üstüne çıkmış açmış fermuarını bardakilerin üstüne, barmenin suratına, barın heryerine işemiş fermuarı kapatıp kendinden emin bir ifadeyle yerine oturmuş. Barmen kazandığı 1000 doların sevinciyle sırıtarak adamın yanına gelmiş; kaybettin kaybettin 1000 dolar kaybettin ama neden üzülmüyorsun? demiş.Adam bak demiş barmene; şu tuvaletin yanındaki gurubu görüyormusun demiş onlarla iddaya girdim dedim ki şimdi gidip şu barmenin ağzına yüzüne işeyeceğim ve barmen gülecek. Sayende 5000 dolar kazandım sağol.

İki Sarhoş Kadın

İki evli kadın bir akşam kocalarını evde bırakıp kadın kadına eglenmek için bir bara gitmişler ama içkinin dozunu fazla kaçırmışlar ve dışarı yalpalayarak çıkmışlar. İkisinin de fena halde çişi varmış ama ortada tuvalet hesabına hiçbirşey yokmuş. Yanlız biraz ileride mezarlık varmış ve iki arkadaş tek çare olarak oraya gitmişler. İkiside karanlıkta işlerini görmüşler ama temizlenmek için tabii orada tuvalet kagıdı vs yokmuş. Kadınlardan birisi sarhoş kafayla külodunu çıkarıp tuvalet kagıdı niyetine kullanmış sonra da orda biyere atmış. Diger kadın ise ''ben külodumu çıkartmam'' demiş. Mezarlıktaki çelenklerden birinin üzerindeki kagıdı almış o da onunla temizlenmiş, sonra iki kadın birlikte eve dönmüşler.Ertesi sabah kadınlardan birinin kocası ötekinin kocasına telefon eder:-''Baksana sana ne diyecegim, seninkiyle benimki dün gece birileriyle fingirdeştiler galiba...benimki eve sarhoş geldi üstelik külotsuzdu''-''Oooo senin ki gene iyi, benimki kapıdan içeri girdiginde poposundan seni asla unutmayacagım yazılı bir kagıt sarkıyordu...

oya

Araba Kazası Bir kadınla bir adam ayrı ,ayrı arabalarında giderlerken çarpışırlar. İkisinin de arabası mahvolur ama şans eseri ikisi de hiç yara almadan kurtulur. Arabalarından sürünerek çıkarlar ve kadın adama bakıp:- Çok ilginç! Sen erkeksin ben de kadın. Arabalarımız mahvoldu ama ikimize de hiçbir şey olmadı. Bu belki de tanışıp, dost olup, hayatimizin sonuna kadar huzur içinde birlikte yasamamız için bir işarettir,' der.Müthiş heyecanlanan adam:- Evet, galiba haklisin,' diye cevap verir şaşkınlıkla. Kadın :- Bak, arabam hurdaya döndü ama bir şişe şarap sapasağlam. Bu kesin bir işaret. Bu şarabı içip şansımızı kutlamalıyız,' diye devam eder ve şarap şişesini adama uzatır. Adam şişeyi alır, açar ve yarısını içip kadına verir. Kadın hemen şişenin mantarını kapatıp adama geri uzatır. Bunun üstüne adam sorar:- Sen içmeyecek misin? Kadın cevap verir :- Hayır, ben polisi bekleyeceğim!

Taciz

Çok yaşlı ve bir o kadar da çirkin bir kadın soluk soluğa karakola gidip şikayetçi olur:-"Adamın biri beni saatlerdir izliyor, kendimi buraya zor attım, galiba sarhoştu memur bey", der. Polis çirkin kadını tepeden tırnağa süzer ve cevaplar:-"Galiba değil, mutlaka sarhoşmuş, belli..."

baş ağrısı

amerikalı bir içki kitabi yazan yazar türkiyedeki rakının da tadına bakmak ve tanıtmak için istanbula gelir. bir otele yerleşir. otelin barına giderek kendisine bir şişe rakı söyler. bir kadeh iki kadeh derken şişe biter ama adam kör kütük sarhoş. genç bir garson adama yardım ederek odasına kadar götür üstünü soyarak yatırmak ister. birde bakar .öt çok güzel dayanamaz "nasılsa anlamaz" diye .iker ve gider. ertesi gün yazar uyandığında eline kalemi alır ve şöyle yazar " türk içkisi olan rakının içimi güzel kafa yapıyor ama öbür içkilerden farkı ayıldığında kafan değil .ıçın ağrıyor"